Renklerin şıklığı
Renklerin enerjisini ve güzelliğini kıyafetlerimize yansıtmak heyecanlıdır. Aynı zamanda bu seçimleri yaparken rüküş görünür müyüm, yakıştırabilir miyim endişesi de yaşayabiliriz.
Renk seçimi yaparken asla ödün verilemeyecek konu kişisel renk analizine uygun tonlarda seçim yapmaktır. Kişisel renk analizine uygun giyinmenin ne kadar önemli olduğunu daha önceki yazımda paylaşmıştım.
Ayrıca gidilecek ortama uygun renk seçimi mutlaka ihmal edilmemelidir. Renklerin psikolojik anlamları ve karşı taraf üzerinde oluşturduğu hisler çok önemlidir.
Estetik görünüm açısından renkler arasındaki denge önemlidir. Çekici ve şık bir görünüm oluşturabilmek için 3 farklı yöntemden faydalanabiliriz.
Çok kullanılan renk teorileri renk çemberine göre anlatırsak.
Temelde 3 ayrı kural vardır.
Monokromatik kombinler
Baştan aşağı aynı rengi kullanmaktır. Bu aslında kullanım açısından oldukça kolaydır. Daha ince ve uzun bir görünüm oluşturur. Özellikle seçiminizi siyahtan yana yaparsanız, çok daha da ince görünürsünüz. Aynı rengi farklı kumaşlarda giymek özen gerektirir. Son yıllarda sıkça duyduğunuz ton sür ton tanımı da aynı rengin açık ve koyu tonlarını bir arada kullanmaktır. Buda tercihleriniz arasında bulunabilir.
Analog Renkler
Renk çemberinde birbirine yakın 3 ayrı rengi bir arada kullanabilirsiniz, son derece hoş bir uyum sağlar. Örneğin renk çemberine bakarsanız. Yan yana görünen turuncu, kırmızı ve pembeyi bir arada kullanabilirsiniz.
Zıt renkler (tamamlayıcı- kontrast renkler)
Renk çemberinin tam zıt tarafındaki renkleri bir arada kullanmak daha modern ve enerjik bir hava verir. Örneğin sarı ve mor tam zıt renklerdir. Bir arada kullanıldığında şahane bir uyum yaratır.